Temmuzun yedisi

O gün bir çocuk doğsaydı şayet, bugün tam yedi yaşındaydı. Yani o gün doğan tüm çocuklar, bugün tam yedi yaşındalar...

O kadar çok şey birikti ki anlatmak için, bir yerde bir şekilde karşılaşmayı çok istediğim onca an... Hani bir yolu olsa, duyabilsen, konuşmasan ama dinlesen dediğim.

Çok güçlü bir kadın resmi var, büyüyünce öyle olmak istiyorum dediğim. Şu bitemeden gidesice büyüme yolunda, ona her milim yaklaştığımda, böbürlenmem bundan... O da aynını yapardı deyip bir oh çekmem, kendimi tuhaf şekilde ondan ötürü sevmem kimi zaman...

Onca farklı zamandan türlü ses yankılanıyor içimde... Doğursana çocuk, ben gelir bakarım diyen beride... Ne çok korktun be, atacağı bir tokat diyen hemen önünde... Sevmemiş ki, sevseydi terkeder miydi diyen yanıbaşımda... Ben hiç sevmedim diyense onun arkasında... Mezarının yerini bilmediğim için çok utanıyorum diyen sıkı sıkı tutuyor elimi...

Benle Topkapı’ya gelişi var bir de kalkıp, Boğaz turuna, Bebek’e oradan Arnavutköy’e, önce mantıya sonra dondurmaya... Mehtaba bakıp dert dinlemesi, Taksim içmemize eşlik etmesi, alttan alması bizi yüzümüze hiç vurmadan... "Hayatta tek gerçek şey aşk dimiiii" diyen dünya tatlısı ev arkadaşıma "hadi ordan" demesi kendi dilinde...

Sonra beni yıllarca davet ettiği Balıklıova’da, Nilüfer Kasabı’nın önünden alması en güzel sahile götürmek için. Kasap orada evet hala, iki sucuk alıyoruz ondan bu sene Özgür’le... Bi Mert biliyor neden ağladığımı o gün, Özgür’e deniyorum anlatmayı, beceremiyorum. Mevcut kelime ve kavramlarımız yetmiyor üçbuçuk yaşa izaha. Biriyle konuşup gelicem diyorum arabadan inerken, ben de seninle gelicem diyor kemerini açarken, tereddüt etmeden... Sıkı sıkı tutuyorum elini karşıya geçerken, iyi ki varsın ve ben seni çok seviyorum diyorum gözümü gizlice silip...

Onca güzel anı, o kadar can yakıyor ki bazen... İyi kiler keşkelere öyle güzel kesik atıyor ki... Tuhaf birkaç şey vesileyle rahatladığım bir gün oldu bugün, kendimi daha bir sevdiğim, işte sen busun dediğim... O sevdiğim ne varsa bugün, sana dairmiş tümü, sana benzettiğim kadına içimdeki... En çok sahiplendiğim yanıma... Ve anca ondan sonra farkettim tarihi, temmuzun kaçı olduğunu...

Dualarında en çok dilediğin gibi, yatmadan, yatırmadan çekmeden çektirmeden gittiğin yerde huzurun daim olsun tatlı Arnavut’um, ananecim...

Yorumlar